yusuf kılıç - sanayi ekonomisi
  İletişim
  Genel Ekonomi Dersi Ödevi
  Ana Sayfa
  biyografim
  günceller
  Ziyaretşi defteri
  arçelik
  ford otosan
  sanayi ekonomisi
  imalat mühendisliği
  iş etütü ödev(1)iş akış şeması
  iş etütü ödev (2) zaman etüt formu
  Haberler
  İSTATİSTİK



Makina İmalat Sektörü Türkiye için olmazsa olmaz ama!..


Gelişmiş ülke sanayilerinin gizli kahramanlarından makine imalat sektörü, endüstrileşmenin olmazsa olmazlarından. Yakın zamana kadar dünya pazarlarında 2010 yılına kadar makina talebinde artışın devam edeceği beklentisi vardı. Ancak Çin’in son yıllarda, gereğinden fazla yatırım yaptığı ve bu ülkede kapasite fazlalığı oluştuğu yorumları yapılıyor. Ve 2008 yılı dahil, bir-iki yıl için bir ithalat azalması olabileceğinden bahsediliyor. Makina sektöründe gelişmiş ülke imalatçıları için önemli bir pazar olan ABD ekonomisinde de 2008 yılında bir durgunluk beklentisi var. Avrupa Birliğinde ise iç talepte bir yavaşlama ihtimalinden sözediliyor. Pazarda bu beklentiler doğrultusunda bir daralma olması, dünya pazarlarında rekabet koşullarının daha da ağırlaşmasına neden olabileceği belirtiliyor.

Düşük kur önemli sorun
Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Genel Sekreteri Arslan Sanır, Türkiye bakımından bu tür bir gelişmenin şartların daha da zorlaşmasına neden olabileceğini söylüyor. Döviz kurlarının bugünkü konumunu koruması halinde, birçok firmanın pazar kaybetmemek için katlandığı düşük karlara dayanan fiyat politikasını devam ettirmelerinin zorlaşacağını belirtiyor. Sanır, şunları ifade ediyor: “Verimlilik artışında son yıllarda önemli çalışmalar yapılmış olup, bundan sonra sağlanabilecek verimlilik artışları, rekabete olumlu etki yapabilecek düzeyde olmayabilecektir. Girdi fiyatlarının, enerji ve diğer kalemlere yapılan zamlar sonucu az veya çok artması kaçınılmazdır. Makina sektöründe önemli girdilerden olan dökme demir-çelik ve alüminyum fiyatlarında ciddi artışlar olması beklenmedik bir gelişme olmayacaktır. Enflasyonun 2’li hanelere doğru yönelmesi, işçilik maliyetlerini de artıracaktır. Döviz kurları sadece dış pazarda rekabeti zorlaştırmakla kalmayacak, ithalatı teşvik ederek firmaların iç pazarda daha fazla zorlanmalarına neden olabilecektir. Bu olumsuz senaryolar, 2008 yılı ilk çeyreğinde imalatta önemli bir artış olmasını güçleştirecektir.”

Türkiye’de özel ve çok ileri teknolojili makinalar hariç, hemen her tür makinanın imalatının yapıldığını kaydeden Sanır, birçok alt sektörde, uluslararası platformda rekabet edebilecek nitelikte imalat yapıldığını, hammadde ve ara mallarının önemli kısmının yurtiçinden sağlandığını akta-rıyor. Sanır, emek yoğun olması ve yurtiçi katma değerinin yüksekliği, sektörün ülke ekonomisi bakımından önemini artırdığını bildiriyor.

Büyüme 2007 içinde yavaşladı
TÜİK verilerine göre 2007 yılının ilk çeyreği, makina imalatı yapan firmalar bakımından iyi başladı ve bu dönemde ortalama yüzde 20 düzeyinde bir imalat artışı sağlandı. İkinci çeyrekte büyüme yüzde 7’lere düştü. Buna karşın Temmuz ayında yüzde 3, Ağustos ayında yüzde 0.5, Eylül’de yüzde 2 ve Ekim ayında ise yüzde 2.4  imalat artış hızı azaldı.

Bu değerlere göre 2007 yılında makina imalatı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 5 arttı. İhracatın yüzde 40 artış gösterdiği bu dönemde yurtiçi imalatın en az yüzde 10 artmış olması gerekirdi. Bu verilere göre yerli makinaların yurtiçi satışlarında bir miktar azalma oldu. Aynı yıl içinde ithalatın yüzde 17’lik bir artış göstermesi, döviz kurlarının olumsuz etkisi ile ithal makinaların yurtiçinde pazar payını artırdığını göstermektedir.Yapılan değerlendirmeler yerli imal makinaların 2006 yılında yüzde 49 civarında olan pazar payının, bu gelişmeler nedeni ile 2007 yılında yüzde 45’e gerilediğini göstermektedir.

KOBİ’ler kaybetti
Veriler ışığında, henüz ihracata açılmamış birçok küçük ölçekli makina imalatçısının önemli sayılabilecek ölçüde pazar kayıplarına uğradığı ve yaklaşık bir hesapla yerli imalatçıların yurtiçi satışlarında yüzde 7.5’luk bir azalma olduğu söylenebilir. Bu kayıp esas olarak ihracat yapmayan, çoğu KOBİ yapısındaki imalatçıların kaybıdır.

MİB Genel Sekreteri Arslan Sanır, sektörün 2007’sini şöyle analiz ediyor: “OAİB verilerine göre 2007 yılında ithalat artışı yüzde 17.6 olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılında bu değerin 15.6 olduğu dikkate alındığında, yerli imal makinaların iç pazarda satışı azalırken ithalatın artışını devam ettirdiği ve daha avantajlı hale geldiği görülmektedir. Döviz kurlarındaki olumsuzluk olmasa yerli makinalar pazar payını kaybetmeyebilir ve ithalat da daha düşük değerlerde olabilirdi. TÜİK’e göre 2007 yılı ilk çeyreğinde yüzde 80 düzeyinde olan kapasite kullanım oranının Ekim 2007 ayında yüzde 71.8’e gerilemiş olması da büyük ölçekli ve ihracat yapan kuruluşlar imalatlarını artırdığına göre, küçük ölçekli ve henüz dış pazarlara yönelmemiş yerli imalatçıların iç pazar kayıpları olduğunu ve imalatlarının azaldığını teyit etmektedir.”

Maliyetler sürekli yükseliyor
Makina sektöründe ortalama fiyat artışları 2005 yılında  yüzde 3.6, 2006 yılında da aynı düzeyde gerçekleşirken 2007 yılı ortalama fiyat artışları yüzde 4.5 civarında oldu.

Son yıllarda girdi fiyatları, işçilik maliyetleri yükseldi. Makina imalatı yapan firmalar gerek iç pazarda, gerekse ihracatta, pazardaki konumlarını koruyabilmek için karlarından önemli fedakarlıklar yapıyor. Firmalar fiyat artışını en az düzeyde tutmak için verimlilik artışına da büyük önem veriyor ancak verimlilik artışının da bir limiti ve karlardan vazgeçerek satış yapmanın da bir sınırı var.

İhracattaki başarı dikkate değer
İç pazarda yaşanan zorluklar, döviz kurlarının olumsuz etkileri sonucu zorlaşan iç ve dış pazarlardaki rekabet koşullarına rağmen 2007 yılında makina ihracatının dolar bazında yüzde 40 artış gösterdiğine de değinen Arslan Sanır, şuna dikkat çekiyor: “Makina ihracatımızın yaklaşık yüzde 55’i Euro Bölgesi’ne yöneliktir. Avro/Dolar paritesindeki değişim dolar bazında hesaplanan ihracat artışının olduğundan biraz büyük gözükmesine neden olmaktadır. Ancak bu kur değişiminin sonuca yüzde 9 civarında bir etki yaptığı hesaplanmaktadır. Düzeltme yapılsa da makina sektörü yüzde 31’lik bir ihracat artışı ile iyi bir performans göstermiştir.”

Gelişmiş makinaların avantajı
Teknoloji bakımından daha fazla gelişmiş makinalara yönelim ihracata olumlu yansıdı. OAİB verilerine göre 2007 yılında ihracat miktar olarak yüzde 15.1, değer olarak ise yüzde 33.9 arttı. Bu değerler sektörde faaliyet gösteren firmaların teknolojik bakımdan daha gelişmiş ve buna bağlı olarak daha değerli makina imalat ve ihracatına yöneldiklerini göstermektedir. İhracatta yeni teknolojilerin uygulanması yanında makina tasarımının geliştirilmesine verilen önceliğin de büyük katkısı olduğu görülmektedir. İhracatın yaklaşık yüzde 60’ı Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD ve Kanada gibi gelişmiş pazarlara yöneliktir. Bu gelişmiş pazarlarda makinanın kalitesi, uzun süre arızasız çalışması, güncel teknolojilerin uygulanması ne kadar önemli ise makinada rakiplere göre farklılık yaratılması ve yeniliklerin olması da aynı derecede önemlidir. Ve tüm bu faktörler makinanın fiyatından önde gelmektedir. Bu görüşler ışığında makina sektöründe gözlenen ihracat artışının salt pazarlama faaliyeti ile sağlanmadığı, daha önemli olarak teknoloji geliştirme çalışmaları ile gerçekleştiği görülmektedir. Çeşitli veriler, firmaların ihracatlarını artırmak, en azından daha önce iyi bir yer edindikleri pazarlarda konumlarını koruyabilmek için Ar-Ge’ye önem vermek yanında önemli fedakarlıklar yaptıklarını da göstermektedir.

Türkiye’nin stratejik sektörü
DPT Makina İmalatını Türkiye’nin stratejik sektörlerinden saymaktadır. Bu nedenle sektöre stratejik yaklaşımlar ve yeni açılımlar getirilmelidir. Sektör 2007’de imalat sektörü içinde performansıyla dikkati çekmiştir. Leasing işlemlerinde KDV’nin yüzde 8 gibi makul bir düzeyde tutulması talep edilmektedir. İhracat pazarını sürekli genişleten Türk makine imalat sektörünün 200'den fazla ülkeye ihracat yaptığı dikkate alınırsa devlet destek ve teşviklerinin sektöre dönük iyileştirilmesi de gündemdedir. Örnek verilecek olursa, Çin makine sektörünü stratejik sektör olarak seçti ve 2000 yılında 15 milyar dolar olan makina ihracatını bugün 135 milyar dolara çıkardı. Nasıl Alman Eximbank'ı makine sektörüne ihracatında 10 yıl vadeli destekler sunuyorsa, Türk Eximbank'ı da çok uzun vadeli kredilerle fonlama yaparak ihracatçıya destek vermelidir. Yerli katma değeri çok yüksek olan sektöre finansal destek, makina ihracatını kısa sürede 2-3 katı çıkarabilecektir. Bu nedenle makina imalat sektörümüzün dünya makine ticaretinde-ki payını artırmaya dönük yeni bir konseptin üretilmesi, küresel rekabet koşullarına uyum bakımından da yaşamsal önem kazanmıştır.

Sektöre özgü strateji
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Sanayi Kongresi Yönetim Kurulu Üyesi ve Makine Yüksek Mühendisi Yavuz Bayülken ise Türkiye’de makina imalat sektörünün yoğun bir küresel rekabetin içinde olduğunu dile getiriyor. Bayülken, sektörü şöyle değerlendiriyor: “2007 yılı itibariyle iç pazar talebinin yüzde 54’ü  ithal makina ile karşılanmaktadır. Bu değer 2002 yılında yüzde 40 olarak belirlenmiştir. Sektörde ihracattan ithalatı karşılama oranı yüzde 41‘e çıkmıştır. Yani bir taraftan ihracat hızlı bir artış göstermekte, diğer taraftan bu ihracatı sağlayan ithal girdi miktarları artmaktadır.

Bu koşullar altında 2008 için makina imalat sektöründeki beklentiler özetle şöyle sıralanabilir: İhracatta artışın aynı oranlarda olacağı  (yüzde 10-11)  beklenmektedir, daha yüksek katma değerli mallardaki (teknoloji yoğun) ihracat artacaktır. İthal girdilerde yüzde 70‘lere kadar varan oranların düşürülmesi gerekmektedir; yeni yatırımlar için bu sektöre özgü bir strateji oluşturulması beklenmektedir.

Sektörde makina varlığını, istihdamı, teknolojik düzeyi (Ar-Ge ile inovasyan düzeyi) belirleyen verileri esas alan envanter yapılıp, değerlendirilmelidir. Firmaların dış kredi ihtiyacının karşılanması için yabancı sermaye ile olan ilişkilerinin yeniden tanımlanması ve ihracata yönelik projelerin aynı zamanda yüksek katmadeğerli mallar üretmeye yönelik olması talep edilmektedir.  Çin, Hindistan ve Endonezya’dan gelen düşük performanslı malların denetlenmesi gerekmektedir. İş makinaları, tekstil makinaları, gıda makinaları ve tarım makinaları imalatında yeni yatırımlar beklenmektedir. Makina imalat sektöründe ara malı ithalatının ithalattan yerli üretime kaydırılması gerekmekte ve buna ilişkin yatırımların teşviki beklenmektedir. Makina imalat sektöründe Ar-Ge ve inovasyonun en az yüzde 1’e çıkarılması zorunludur. Ar-Ge teşviklerinde yoğun bir sektörel proje beklentisi için ‘teknoloji platformu’ oluşturulmalıdır. Sektörün istihdam kalifikasyonu yükseltilmeli ve mühendis sayısı arttırılmalıdır.”

Bayülken, Türkiye’de 2007 sonu itibarıyla TMMOB Makina Mühendisleri Odası’na kayıtlı 71 bin makina mühendisi bulunduğunu söylüyor. Ancak zorunlu olmadığı için, kayıtsız çalışan mühendislerde gözönüne alındığında bu sayının 95 bine ulaştığını belirtiyor. Bölgesel olarak yapılan makina imalatçıları işyeri envanteri ile organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri alan çalışmalarında toplanan veriler değerlendirildiğinde, makina imalat sektöründe yaklaşık 2 bin 900 makina mühendisinin çalıştığının tahmin edildiğini aktarıyor. Bayülken, toplam mühendis sayısının takriben yüzde 3‘ünün bu sektörde istihdam edildiğini gelişmiş ülkelerde ise bu oranın yüzde 10-15 arasında olduğunu ifade ediyor.

Sektör konsepti
- Aynı bölgede, aynı iş kolunda, aynı değer zincirinde faaliyet gösteren ve bunları destekleyici kurumların bir araya geldikleri küme havzalar oluşması
- Yatırım mallarında KDV indirimi sağlanması
- Yurtdışında Makine Ticaret Merkezleri kurulması için ihracatçıların desteklenmesi
- Kaliteli, standartlara uygun Türk Makine ve Aksamları kullanımının özendirilmesi
- Yabancı sermayenin yerli üreticilerle işbirliğinin geliştirilmesi
- İhtisaslaşmış ve gerçek Aı-Ge yapılanmasına sahip makina imalatçılarının desteklenmesi
- Teknik ara eleman konusunda sektörün ihtiyacını karşılayacak eğitim için eylem planı hazırlanması
- Firmaların üretimde kalite ve güncel teknolojilere ve uluslararası standartlara, bilgi ve sermayeye dayalı inovatif (yenilikçi) ürünlere yönelmesi
- Gelişmekte olan ülkelere ihracat için Eximbank’ın uzun vadeli finans modelleri geliştirmesi
- İmalatçı firmalara uzun vadeli yatırım kredileri sağlanması
- İmalat Mühendisliğinin yetkinleştirilmesi
- AB teknik mevzuatına uyum sürecinin sektöre yansıtılması ve maledilmesi
- Makina direktifleri, CE belgeleri, akreditasyonu gerektiren belgeleme vs. hizmetlerin ulusal çerçevede sağlanması
- Sektörde KOBİ'lerin taşeronlaşmasına karşı önlemler geliştirilmesi


 
Bugün 5 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol